Gıdanın besleyici değerini koruyarak raf ömrünü uzatmak amaçlı kullanılan maddelerin tümünü Gıda Katkı Maddeleri başlığı altında toplamak mümkün.
Günümüzde 8000’in üzerinde gıda katkı maddesi bulunur. Ve bu maddeleri denetleyerek üzerinde araştırma yapacak bazı kuruluşlar bulunmaktadır. (CAC, CCFA, JECFA) En bilinenlerden biri JECFA. Dünya Sağlık örgütü(DSÖ) ve Gıda Tarım Örgütü(FAO) birlikte gıdalarla ilgili komisyon (CAC) oluşturdu. Ve bu kuruluşun alt komitesi Birleşik Gıda Katkı Uzman Komitesi (JECFA), katkı maddelerinin insan üzerindeki etkilerinin ve kullanım sınırlaması ile ilgili raporlar hazırlamaktadır. Çeşitli ülkelerde bu raporları göz önünde tutarak kendi listelerini oluşturmaktadır.
Ve bahsi geçen kuruluşlarca Günlük Alım Dozu(ADI) belirlenir.
Ülkemizde de Türk gıda Kodeksi tarafından 335 gıda katkı maddesine izin verilmiştir.
En Bilindik İsimler Nelerdir?
Aslında içerik okuyan birçok tüketici birçoğunun ismini defalarca görmüştür. Amaçları doğrultusunda ve kodlamaya uygun olarak incelendiğinde birkaç alt başlıkta toplanabilir.
Renklendirici olarak kullanılan; eritrosit, paso 4R, indigotin.
Bozulmayı önleme amacıyla koruyucu olarak kullanılan; asetik asit, paraben, asetatlar, nitrat, nitrat, sülfit, amilaz, pektinaz, glukoz oksidaz, intervaz, katalaz, propiyonik asit, benzoik asit
Oksitlenmeyi önleyerek acılaşmaya engel olan antioksidanlar;tokoferol, askorbik asit, BHA,BCT, gallat
Homojen bir görünüm için emülsifiyerler; lesitin, monogliserit, digliserit, na-prifosfat
Tat ve koku vericiler;monosodyum glutamat, aspartam, asesulfam k, sorbitol, sakkarin
Asit-baz dengesi için Ph ayarlayıcılar ve geniş amaçlı kullanılanlarda mevcut.
Hangi durumlarda zararları vardır?
Birçok çalışma gıda katkı maddelerin vücut üzerindeki olumsuz sonuçlarını ortaya koymuştur.
Özellikle vücuttaki zararlı etkilerini gözlemlemek için , kullanılabilir gıda katkı maddeleri listesinde yer almaması, belirlenen limitlerin üzerinde kullanılması,
teknolojisine uygun kullanılmaması gerekir.
En çok dikkat edilmesi ve korkulması gerekenler?
Gıda katkı maddelerinde en çok görülen semptomlar, kronik ürtiker, anjio ödemdir. Bunları takiben; atomik egzama, kızarıklık, hipotansiyon, karın ağrısı, diyara, astım reaksiyonları gibi rahatsızlıklarda oluşturur. Ve bu rahatsızlıkların oluşumuna neden olan gıda katkı maddelerinin en çok gazlı içecek ve çikolatada bulunduğu tespit edilmiştir.
Bunun dışında bazı gıda katkı maddelerininde sizler için bilgisini aktaralım.
Lezzet arttırıcı olarak kullanılan GLUTAMİK ASİT; nörotoksik madde olarak tanımlandığı makaleler vardır ve beyin hasarı oluşumuna sebep olur. Göğüs ağrısı, uyuşukluk gibi etkileride kanıtlanmıştır.
Hazır jöle, şekerleme, karides konservesi, hazır kek, kurabiye gibi gıdalarda renklendirici olarak kullanılan TARTRAZİN; özellikle çocukları hedef alıyor ve çocukluk hiperaktivitisine neden oluyor.
Yapay tatlandırıcı olarak neredeyse elimize her aldığımız gıdada bulunan MONOSODYUM GLUTAMAT ve ASPARTAM tatlandırmanın dışında aslında vücutta bağımlılık etkisi yapıyor. Migren ataklarındada etkisi çok büyük. Boyun ve baş ağrısı, çarpıntı ve kan insülin düzeyinde artış gibi etkileri vardır.
Bakteri oluşumunu önlemek amacıyla özellikle NİTRİT ve NİTRAT; vücutta kansorejen hücre oluşumunu destekler ve hızlandırır.
Cips, hazır köfte, hazır sos, sucuk, salam, sosis gibi gıdalarda sıkça kullanılan SODYUM BENZOAT ve POTASYUM BENZOAT; genotoksik etkileri sebebi ile DNA hasarına yol açıyor.
Gıda katkı maddesi içermeyen besinlerle beslenme hayli zorlaştı. Önüne geçemediğimiz bu durumu en az zararla atlatmak için birinci aşama bilinçli tüketici yetiştirmek olabilir.